326 Ergebnisse - Zeige 201 von 220.

Yüzyillik Yalnizliki yazmaya basladigimda, cocuklugumda beni etkilemis olan her seyi edebiyat araciligiyla aktarabilecegim bir yol bulmak istiyordum. Cok kasvetli, kocaman bir evde, toprak yiyen bir kizkardes, gelecegi sezen bir büyükanne ve mutlulukla cilginlik arasinda ayrim gözetmeyen, adlari birörnek bir yigin akraba arasinda gecen cocukluk günlerimi sanatsal bir dille ardimda birakmakti amacim. Yüzyillik Yalnizliki iki yildan daha az bir ...

Keine Beschreibung.

Kolombiyali büyük yazar Gabriel Garca Mrquezin 1981de yayimlanan yedinci romani Kirmizi Pazartesi, islenecegini herkesin bildigi, engel olmak icin kimsenin bir sey yapmadigi bir namus cinayetinin öyküsü. Hem Kolombiyada, hem de yayimlandigi dünyanin dört bir yanindaki pek cok ülkede sarsici etkileri olmus bir roman. Usta yazar, cocuklugunu gecirdigi kasabada yillar önce yasanmis bir cinayet olayini aktariyor. Romanin kahramani Santiago Nasarin...

Si formalmente El olor de la guayaba es una prolongada conversación del escritor y periodista Plinio Apuleyo Mendoza con su viejo amigo Gabriel García Márquez -lo que da ocasión a éste para desgranar con vivacidad sus remembranzas, juicios, opiniones y convicciones- sus contenidos van mucho más allá: en El olor de la guayaba bien pueden encontrarse las claves de un proceso, creador y creativo, de singular riqueza. De la mano de Mendoza, Gar...

Kolombiyali yazar, bu kitapta 90 yasindaki bir adamla 14 yasinda bir yeniyetmenin iliskisini anlatiyor...Doksaninci yasimda, kendime bakire bir yeniyetmeyle cilginca bir ask gecesi armagan etmek istedim. Aklima Rosa Cabarcas geldi, hani su gizli genelevinde eline bir yenilik gectiginde hatirli müsterilerine haber veren kadin. Daha önce öyle seylere ya da onun bastan cikarici müstehcen önerilerinin hicbirine asla kapilmamistim ama benim ilke sa...

Haber 28 Subat 1955te ögrenildi Kolombia Deniz Kuvvetlerine bagli Caldas adli bir muhribin mürettebatindan sekiz kisi Antiller denizinde firtinaya tutulan bu muhripten denize düsüp kayboldu. Mobil kenti tersanelerinde onarildiktan sonra Alabamadan ayrilip Cartagenaya gitmekte olan muhrip, faciadan yüz yirmi dakika sonra bu limana ulasti. Panama Kanalinin denetiminden sorumlu Birlesik Devletler askeri birliklerinin ve Güney Karaibler bölgesinde...

Keine Beschreibung.

Bir kurtaricinin gercek yasamini dile getiriyor Marquez. Güney Amerikayi Ispanyol Amerikasi olmaktan kurtarmaya, bagimsiz, özgür yeni bir Amerika yaratmaya kendini adamis bir generalin ya da artik bitmis bir diktatörün, yani Simon Bolvarin ölüme giden yolculugunu, Magdalena Irmagi üzerinde yaptigi uzun ve son yolculugu anlatiyor. Bu uzun yolculugu, geriye dönüslerle, o benzersiz fantastik kurgu ve büyüleyici anlatimiyla isliyor.Irmaktaki yolcu...

On Iki Gezici Öykü, 1982 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Gabriel Garca Mrquezin on sekiz yillik bir zaman diliminde araliklarla tekrar tekrar kaleme aldigi kisa öyküleri bir araya getiriyor. Yillar öncesinin gazete notlari, senaryo ve TV dizisi taslaklari, zamanla Garca Mrquez elinde usta isi, olagandisi birer öyküye dönüsmüs.Maria dos Prazeres adli öyküde, kendine bir mezar satin alan bir fahise, kücük köpegine mezari basinda nasil aglayacagini ö...

Bütün kitaplarinin yayin haklarini elinde bulunduran yayinevimiz, Gabriel Garcia Marquezin 1994 yilinda bitirip yayimladigi Ask ve Öbür Cinler adli son romanini sunuyor. Inci Kutun Ispanyolca aslindan büyük bir özenle Türkceye cevirdigi bu roman, dünyanin hicbir baska ülkesinde yayimlanmadan, ilk kez Türkcede yayimlanmis oluyor. Ustalik döneminin doruklarinda dolasan Gabriel Garcia Marquez, bu romanini, 45 yil önce günlük bir gazetenin muhabir...

Keine Beschreibung.

Keine Beschreibung.

Keine Beschreibung.

Adi belirsiz bir Güney Amerika ülkesinin adi belirsiz bir kasabasinda yagisli, bunaltici bir sonbahar. Sicak dayanilir gibi degil, yagmur bardaktan bosanircasina yagiyor, fareler kilisenin temellerini kemiriyorlar ve kasaba halki bir diktatörlügün boyundugurunda inim inim inliyor. Bu sefil ülkede degisen bir tek hükümetler, onlarda cok sik ve kan dökülerek degisiyor. Sonra bir gün, kasabanin dulu Monteilin cok önceden öngördügü tuhaf bir olay ...

Este relato fue la primera piedra del espacio literario más poderoso de las letras universales de nuestro tiempo: Macondo. Estos relatos tempranos de Gabriel García Márquez fueron escritos y publicados entre 1947 y 1955, aunque, como libro, Ojos de perro azul no aparecería hasta 1974 cuando el escritor ya había publicado otros dos libros de relatos y cuatro novelas, de las que la última, Cien años de soledad, le proporcionaría su primer ...

Estamos en Macondo y su región una vez más, entre personajes y episodios reconocibles, pero ahora caen pájaros muertos sobre el poblado, rompiendo mosquiteros y alambradas, un cura ve al diablo o afirma haber encontrado al judío errante, y visitar la tumba de un ser querido supone un riesgo impredecible. Y hay que enterrar a la Mamá Grande, soberana absoluta de este mundo, que falleció en olor de sa...

En La mala hora, Gabriel García Márquez construye un inolvidable apólogo sobre la violencia colectiva. En La mala hora, Gabriel García Márquez construye un inolvidable apólogo sobre la violencia colectiva. Al pueblo ha llegado la mala hora de los campesinos, la hora de la desgracia. La comarca ha sido pacificada después de una guerra civil. Han ganado los conservadores, que se dedican a perse...

Keine Beschreibung.

Aclamado por el pueblo como Libertador, blanco de numerosas conjuras políticas y militares, héroe romántico y hasta libertino para sus detractores y sus partidarios, idealista íntegro y abandonado que contempla las ruinas de su sueño de unidad de los pueblos americanos, tras la independencia del dominio español Simón Bolívar emprende -enfermo, con un menguado séquito- el que ser...

Görünmez bir günes omuzlarimizi isitmaya basladi. Ama günesin varligi bile ilgimizi cekmiyordu. Mesafe, zaman ve yön kavramimizi kaybetmis halde orada, nerede oldugunu bilmedigimiz bir yerde oturduk. Yanimizdan bircok ses gecti. Culluklar gözlerimizi oydu, dedik. Seslerden biriyse söyle dedi Bunlar gazeteleri fazla ciddiye almislar. Sesler ortadan kayboldu. Bizse öylece, omuz omuza oturmaya devam ettik. Rüyalar, kazalar, pismanliklar, inanc, ö...