1888 Ergebnisse - Zeige 61 von 80.

Kadin Calismalari Temeller, gecmiste ve günümüzde toplumsal cinsiyet konusunda yapilan disiplinlerarasi calismalara bir giris niteliginde. Bonnie G. Smith, Kadin Calismalarinin dogusunu ve gelisimini, elestirmenlerin yaklasimlarini da hesaba katarak ele aliyor, alanin temel meselelerini anlasilir bir dille aktariyor, günümüzdeki durumunu inceleyerek yeni tartismalara genisce yer veriyor. Kadin Calismalarinin disiplinlerarasi dogasini, temel fe...

Nese eyleme geciren bir tutku. Bir durgunluk hali degil. Her seyden oldugu haliyle memnun olmak degil. Hem kendi icimizde, hem de yakinimizdaki insanlarin icinde büyüyen gücün potansiyellerinin farkina varma sürecinin bir parcasi. Spinozaya dayanarak, durumunuzu idrak etmeniz ve o an yapilmasi gereken sey neyse ona uygun bir sekilde harekete gecmeniz anlamina gelir. Böylelikle, degistirme gücünüzün oldugunu, baska insanlarla birlikte bir seyle...

Keine Beschreibung.

Keine Beschreibung.

Keine Beschreibung.

Keine Beschreibung.

Keine Beschreibung.

Keine Beschreibung.

Keine Beschreibung.

Keine Beschreibung.

Keine Beschreibung.

Keine Beschreibung.

Keine Beschreibung.

Cumhuriyet Asirlik Bir Muhasebe, ozlu bir hesap ozeti. Yedi baslik altinda, TurkiyeCumhuriyetinin 100 yillik tarihinin yogunlastirilmis bir degerlendirmesi.Ayni zamanda derlemeyi de hazirlayan Mehmet O. Alkan, Cumhuriyetin SiyasalDonemecleri adli yazisinda, cumhuriyetin gelisme seyrini alti donemsel baglamda katediyor Ataturk Cumhuriyeti, Milli Sef Cumhuriyeti, Demokrat Parti Cumhuriyeti, Darbeler Cumhuriyeti, 12 Eylul Cumhuriyeti ve AKP Cumhu...

Kendi karşisina çikiverse kendi de kendinden korkardi, çok iriydi bir kere, gördüğün göreceğin en iri köpeği bununla mukayese et, o ince belli çay bardağiysa bu on sekiz bardaklik semaverdi, öyle bir iri, öyle bir iri. Bir hirlasin, elli kiloluk hiltiyle asfalt deliyormuş, bir havlasin, gök gürlemiş sesi çikarirdi. ... Korkunçtu, bunu kabul ediyordu, ama şunu da kabul ediyordu, gördüğü onca eziyete rağmen ne insan ne hayvan, kimseye bir kasti ...

Baskalariyla iliskimizde, zaman zaman mola alabilir, araya mesafe koyabilir, hatta gerekirse karsimizdakinden tamamen vazgecebiliriz. Oysa kendimizle iliskimizde bunlarin hicbiri mümkün degildir. Benligimizle günün 24 saati, yilin 365 günü beraber yasamak zorundayizdir, son nefesimize kadar. Iyi de olsa kötü de olsa, bize aittir. O halde bu zorunlu iliskiyi dostluga dönüstürmek, daha huzurlu, daha mutlu, daha doygun bir hayat sürmenin anahtari...

Once ben diyen, bir yanda tuketim ve teknolojik gelismelerle sarhos, ote yanda umutsuzluk ve kaybetmislik duygusuyla sersemlemis, siyasetten uzaklasirken insanin insanla dayanismasi geregini uzun suredir bir kenara atmis insanlarin cogu yasadiklarina kor... Bundan yuz yil sonra makine-insan karisimi bir siborg olmasinin, cok uzun yasamasinin, Marsta yasamaya baslamasinin mumkun oldugunu gorebiliyoruz ama ekonomik-teknolojik acidan yaraticiligi...

Sekavet, Hiyanet, Isyan - Gec Osmanlidan Cumhuriyete Eskiyalik

SParayla is yaptigi icin, esnafin kaybedecekleri vardir. Esnaf, isci gibi degildir. Isci politize olabilir cunku iscinin zincirlerinden baska kaybedecek bir seyi yoktur. Ancak esnafin zincirlerinden baska kaybedecekleri vardir. Esnafin kendini iyi hissedebilmesi icin devlete ihtiyaci vardir. ... Esnaf kucuk sermayesini korumaya calisirken korkulari ile hareket eder. Bu yuzden iktidara hep yakindir. Iktidarla iyi gecinmeye calisir, ama iktidari...

William Faulkner, kendine özgü anlatim teknikleriyle 20. yüzyil edebiyatini derinden etkilemis bir yazar. Önceleri bu yüzyilda Amerikada yasamis en büyük yazar olarak kabul edilirken, zaman icinde onu cagimizin en büyük romancisi sayanlarin sayisi artmaya baslamistir. Agustos Isiginda Faulkner, Amerikan toplumunda yasanan zenci sorunu, bireyin modern toplumdaki yalnizligi ve kimligini olusturmayan köksüz insanin drami gibi temalari dünya edebi...