Tercih ve Kabullenememe Türkiye - Avrupa Birligi AB iliskilerinin temelini olusturan Ankara Anlasmasi altmis yilini tamamlamak üzere. Yolun baslangicinda ABye üyelik amaclanmisken bu sürecte taraflarin birbirlerinden uzaklastigi görülüyor. Iliskilerimizi, özellikle 1987den sonra, iki karsit yaklasimla özetlemek mümkün tercih ve kabullenememe. Birincisi Türkiyeye, digeri ABye ait. Türkiye muasir medeniyet düzeyine erismek üzere tercihini AB yönünde yapti ancak AB Türkiyenin olasi üyeligini bir türlü icine sindiremedi ve hedef gittikce ulasilmaz hale geldi. Bu nedenle de Türkiyenin AB karsisindaki konumu dengesiz olmaya basladi. Artik gerceklerle yüzlesip gerginliklerin azalmasina yol acacak yeni bir iliski bicimine gecilmesi yararli olacaktir. AB iliskileri konusunda yirmi yili askin süredir Brüksel ve Ankarada cesitli görevlerde bulunan Emekli Büyükelci Selim Yenel, perde arkasinda yasanan bircok olayi bu kitapta gün isigina cikariyor. Karsilikli yapilan hatalari ve yanlis anlamalari irdelerken, AB cevrelerinin ülkemize bakisini ve kacirilan firsatlari anlatiyor. Son olarak da AB ile olan iliskilerimizi belli bir düzende yürütülebilmemiz icin ileriye yönelik öneriler getiriyor.Selim Yenel, 1994-1999 yillari arasinda Brükseldeki Türkiyenin Avrupa Birligi Temsilciliginde görev yaptiktan sonra Ankaraya dönerek Türkiyenin katilim sürecinin baslangicina kadar AB meseleleri ile ugrasti 1999-2005. Aralik 2011-Ocak 2017 arasinda Avrupa Birligine Büyükelci ve Türkiye Daimi Temsilcisi olarak atandi. Temmuz 2018de Disisleri Bakanligi ile birlesene kadar AB Bakanliginda Bakanlik Müstesari olarak görev yapti