Ayastefanos... 1900lerin basinda yesiline, dogasina hayran kalip adini Yesilköy olarak degistiren Halit Ziya Usakligilden, 1930larda yazliklarin, balikci barakalarinin hemen yaninda ekili bamya tarlalarinda oynayarak büyüyen Aydin Boysana, 1990larda Florya düzlüklerinde kus avlayip satan basibos cocuklarin hikayelerini dinledikten sonra taze sabah pogacalari sogumadan pastaneye yetismek icin komsularinin yaramaz afacanlarini omzuna bindirip güle oynaya carsiya inen Yasar Kemale kadar pek cok edebiyatcinin yüreginde yer etmis büyüleyici, sakin, huzurlu ama civil civil hayat dolu, taze bahar yesiliyle örtülü semt... Ayni zamanda, yaz kis demeden her mevsim cicek acacak kadar dogaya meydan okuyan yasli agaclari gibi farkli dinlerden gelip Yesilköyde bulusan ve tüm engellemelere, geleneklere ve cezalandirmalara ragmen birbirlerini seven cesur asiklarin unutulan hikayelerinin, geleneklere kurban edilen mutluluklarin, raki masalarinda cözülen acilarin, tek basina oynanan sirtakilerin, kasap havalarinin ardina saklanan yalnizliklarin semti. Sokaklari sonbahar sarisiyla kapli Ayastefanos.