Alain Badiou, her yastan gencleri yoldan cikarma davetine bu kez odagina öteki ve siyaset kavramlarini alarak Gercek Yasamda kaldigi yerden devam ediyor. Öteki üzerine düsünürken insanligin tüm farkliliklarina ragmen müsterek özelliklere sahip oldugunun altini israrla cizerek, hem irkcilik denen belanin müsterekliklerimizi asindirma cabasina hem de yüzyilimizda farkin kutsanip ayninin düsünce sahasinin disinda birakilmasina itiraz ediyor. Birini digerine tercih etmektense ikisinin birlikte hareketine odaklanan bir düsünce kurmak gerektigine, özgürlüge giden yolun ancak bu diyalektik sayesinde insa edilebilecegine vurgu yapiyor.Siyaset üzerine ise günümüzde gecerli on üc tezi yorumlayarak bir rota önerisinde bulunuyor Sermayenin ayakta kalmak icin savasa nasil muhtac oldugunu gözler önüne sererken, olumsuz sloganlara sikismis muhalefetin eylem kapasitesini arttirmak icin de taktikler gelistiriyor. Giderek düsmanina benzeyen bir siyasal jargonu ve eylem envanterini reddetmek gerektigini animsatan Badiou, etkili bir mücadelenin el cekmesi ve gücünü yogunlastirmasi gereken odaklari sarih bir bicimde acikliyor. Cogunlugun kanaatine karsi, hakikatin zarafetini ve mücadelenin dirayetini hatirlatan bir cagri...