Pürüzsüzlügü cagimizin alameti olarak tanimliyor Byung-Chul Han. Pürüzsüz olanin güzelin en önemli ölcütü kabul edildigi bir zamandan dem vuruyor. Akilli telefonlarimizin pürüzsüz ekranlarindaki likebegen tusundan ibaret estetik begenimizi hedef aliyor. Güzelin canina kasteden, tahtina göz koyan pürüzsüzlügün ipini pazara cikariyor. Fakat sadece bununla da kalmiyor. Cagin tüketim icinde bogulmaya mahkm ettigi, öznelligin tahakkümündeki güzeli yeniden düsünmeye davet ediyor okuyucuyu. Hakikat, ahlak, politika ve hatta felaketle arasindaki sahih akrabaligin izlerini sürüyor. Hülasasi, okura felsefenin hala bütün görkemiyle hayatina devam ettigini ve söyleyecek bircok sözü oldugunu hatirlatiyor.Eserleri ondan fazla dile cevrilen Byung-Chul Han, sade üslubuyla felsefeyi akademinin sikici koridorlarindan hayatimizin genis meydanina tasiyor. Ve her satirinda okuyucuyu sadeligin görkemli diliyle sasirtmaya ve sarsmaya devam ediyor.