Galeanodan her güne bir masal degil, her güne bir gercek.Bir takvim formatinda yazilan Ve Günler Yürümeye Basladi, 1 Ocaktan 31 Aralika her gün icin yakin tarihte ya da eski caglarda o gün yasanan özel bir hikaye anlatiyor. Eduardo Galeano, Aynalarda oldugu gibi kadin, erkek, iktidar, yerliler, irkcilik, emperyalizm, kültürler, daldan dala atlayarak, deginilmedik konu, ulasilmadik cografya, cogaltilmadik ses birakmiyor. Sürekli daha ileriye tasimaya calistigi minimalist stili ise zirvede. Fazladan tek bir sözcük bile kullanmak istemiyor, her seyin özüne inmeye calisiyor konunun, insanin, sözcügün, tarihin... Söylemek istedigini mümkün olan en kisa bicimde aktarmak, herhalde Galeano edebiyatinin en güzel özeti budur. Hüzünlü sayfalarin agirligi kacinilmaz olsa da gelecege yönelik umudu her satirda hissettirerek dünyanin vicdani yakistirmasini Eduardo Galeanonun ne kadar hak ettigini, bu kitap bir kez daha teyit ediyor.